Geniş Katılımla… Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Şam’da Faaliyetlerini Sürdürüyor

ŞAM (SANA)  Suriye Ulusal Diyalog Konferansı, bugün geniş katılımla gerçekleştirildi. Amacı, bir sonraki aşamanın temellerini atmak ve tüm Suriyelilerin özlemlerini yansıtan ulusal bir vizyon oluşturmaktı.

Konferansın bugünkü programında genel toplantı ve tartışma, kapanış bildirisinin okunması ve kapanış konuşmasının yer aldığı kapanış oturumunun yanı sıra atölye oturumları da yer alıyor.

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Asaad El Şeybani, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Suriye’nin kurtuluştan sonra ulusal egemenliğe saygı gibi sabit ilkelere dayalı, açıklık, diyalog ve etkili diplomasiye dayalı dengeli bir dış politika izlediğini vurguladı.

El Şeybani şunları kaydetti: “Başından beri yaklaşımımız netti. Suriye çevresinin ayrılmaz bir parçasıdır ve bölgesel ve uluslararası eylemin ülkelerimizi ve halklarımızı tehdit eden zorluklarla yüzleşmenin yolu olduğuna inanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında geçtiğimiz dönemde Suriye’nin Riyad, Davos, Paris, Münih, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Dünya Hükümetleri Zirvesi ve Suudi Arabistan Krallığı’ndaki El-Ula Konferansı gibi önemli uluslararası konferanslarda yer aldığı görülmektedir. Önümüzdeki günlerde Arap Bakanlar Zirvesi’ne ve ardından Cumhurbaşkanlığı Zirvesi’ne katılacak, ayrıca bölgedeki ve dünyadaki bütün etkili ülkeleri ziyaret edip ağırlayacağız. Bu, Suriye’nin bölgesel ve uluslararası düzeyde etkin rolünün yeniden tesis edilmesi yönünde önemli bir adım teşkil ediyor.”

Bakan El Şeybani ayrıca, “Etkili diplomasi ve dost ülkelerle sürekli iletişim sayesinde bazı yaptırımları kaldırmayı ve etkilerini hafifletmeyi, müttefik ülkelerle ekonomik iş birliğini güçlendirmeyi, Suriye halkının ekonomik istikrarına katkı sağlayacak alternatifleri aramayı başardık. Biz bu yaptırımların gayri meşru olduğunu, hiçbir hukuki ve ahlaki temeli bulunmadığını, bilakis Suriye halkının iradesine baskı yapmak için bir araç olarak kullanıldığını net bir şekilde ortaya koyduk ve birçok ülke de bunu fark ederek Suriye’ye yönelik politikalarını gözden geçirmeye başladı’’ ifadelerini kullandı.

El Şeybani şöyle devam etti: “Yeni Suriye’nin dış politikası, egemenliğine saygı duyan ülkelerle güçlü ilişkiler geliştirmek suretiyle denge ve açıklığa odaklanıyor; ancak, kendisiyle ilişkilerini karşılıklı saygı temelinde yeniden kurmak isteyen hiçbir tarafla diyaloğa kapıyı kapatmamak kaydıyla.  Milli sabitlere bağlı kalmanın yanı sıra, egemenliğimize ve milli kararımızın bağımsızlığına yönelik herhangi bir müdahaleyi kabul etmedik, etmeyeceğiz ve Suriye halkının çıkarlarını her türlü dış baskı ve dayatmadan uzak tutan bir politika doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz.”

El Şeybani, Suriye’nin bölgesel ve uluslararası iş birliğini artırmaya odaklandığını, çünkü ülkedeki güvenlik ve istikrarın bölgeye ve dünyaya olumlu yansıyacağına inandığını belirtti.

Zorluklara göğüs geren ve dik duran Suriye’nin, bugün halkının çıkarlarını gözetecek ve bölgedeki lider rolünü yeniden tesis edecek şekilde ilişkilerini yeniden inşa edebilecek kapasitede olduğunu vurgulayan El Şaybani,  Suriye halkı ve bölge halkları için daha istikrarlı ve adil bir gelecek için diyalog ve işbirliğine inanan tüm ülkelerle ciddi diplomatik çalışmaların sürdürülmesinin gerekliliğini yineledi.

Konferans hazırlık komitesi başkanı Mahir Alluş ise şunları söyledi: ‘’Büyük Suriye devriminin zulüm rejimine karşı zaferini ilan eden Zafer Konferansı’nın devamı niteliğinde bugün bir araya geldiğimiz Ulusal Diyalog Konferansı var. Suriyeliler arasındaki diyalog süreci Esad’ın devrilmesiyle başlamış ve Suriye bölgeleri yeni Suriye devletinin inşası arzusu temelinde ciddi diyaloglara sahne olmuştur. Bu diyaloglar, Cumhurbaşkanı’nın Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komisyonu’nu, bu diyalogları örgütlemek ve bunları bir sonraki aşama için yol haritası oluşturacak pratik çıktılara dönüştürmek amacıyla görevlendirmesiyle sonuçlandı.’’

Alluş, hazırlık komitesinin, yüksek nitelikli ulusal isimlerin katılımıyla ulusal diyalog konferansı düzenlenmesine odaklanan bir çalışma planı geliştirdiğini ve bunun iki yoldan ilerlediğini anlatırken, ‘’Birincisi, konferansta tartışılacak temel fikirlerin belirlenmesi için Suriyelilerin dinlenmesinin haritalandırılması. İkincisi ise, Suriye spektrumunun renklerinin hangi kriterlere göre temsil edileceğinin belirlenmesi, ardından özellikle illerdeki merkezi diyalog oturumları olmak üzere geniş çaplı toplantı ve çalıştayların düzenlenmesi’’ ifadelerini kullandı.

‘’Farklı geçmişlere sahip yaklaşık 4.000 erkek ve kadını dinledik, farklı görüş ve düşünceleri dinlemeyi amaçlayan birçok diyalog gerçekleştirdik ve bu esnada 2.000’den fazla müdahaleyi dinledik’’ diyen Alluş, ‘’700’den fazla yazılı katkı aldık ve komite valiliklerde diyalog oturumlarını gerçekleştirirken, destek ekipleri de toplantılarda sunulan verileri, fikirleri ve önerileri toplayarak, Suriyelilerin diyaloglarının çoğunun etrafında döndüğü ana temaları çıkarmak için çalışmalar yürüttüler” ifadelerini kullandı.

Alluş ayrıca, Suriyeliler arasında geçiş adaleti, anayasal yapılanma, kurumsal reform, kamusal özgürlükler ve siyasal yaşam, genel ekonomik ilkeler ve Suriye devletinin inşası ve kurulmasında sivil toplum örgütlerinin rolü olmak üzere 6 eksende neredeyse tam bir mutabakat olduğunu belirtti.

Konferansın hazırlık komitesi üyesi Huda Atasi, tüm vilayetlerden gelen heyetlerin Halk Sarayı’nda karşılandığını belirterek, “Bugün ulusal diyalog günü, tarihi gün, halkın modern Suriye’nin geleceğine karar verdiği gün” dedi.

Telegram Kanalımız ||X Platformumuz ||Facebook Sayfamız||İnstagram Hesabımız

Check Also

Güney Afrika: İsrail’in Suriye Topraklarına Yönelik Saldırganlıkları Egemenliğini İhlal Ediyor

JOHANNESBURG (SANA) –  Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırganlıklarının Suriye’nin egemenliğine yönelik açık …